Ernst Bloch ve Dr. Hikmet Kıvılcımlı’da sosyalizm, din, tarih ve kültür tartışmaları üzerine mukayeseli bir inceleme | Barış Aydın

Sadece Türkiye’de değil Dünyada da tarih, din, kültür ve gelenek sosyalist düşüncenin ana konusu olamamış ve bu saha daha çok muhafazakar sağ düşüncenin doğal yayılım alanı olarak görülmüştür. Sosyalist düşüncenin bu alanlara dair tercih edilmiş körlüğü sosyalist düşünceye dair köksüzlük eleştirisini beslemiş ve bu alanlara dair söz söyleme insiyakında olan az sayıda sosyalist düşünür de tali konularla fazla meşgul olan heretikler olarak kodlanmıştır. Bu gibi gözde olmayan meseleler üzerine müthiş bir iştah ve fazlalıkla eser verip kalem oynatan Ernst Bloch ve Dr. Hikmet Kıvılcımlı da benzer kaderi paylaşmış fakat buna rağmen bu sahaların daha insani ve iyi bir dünya için son derece bereketli kaynaklar olduğu konusunda ısrarlarını sürdürmüşlerdir. Bu çalışma her ne kadar birbirini tanımasa da benzer bir tarihsel kesitte, farklı coğrafya ve sosyo-ekonomik, kültürel şartlar altında sosyalizmin tarih, kültür, din ve gelenekle takviye edilmiş bir biçimini ortaya koymak adına genel hatlarıyla müşterek bir mesainin içinde olan Bloch ve Kıvılcımlı’nın mukayeseli bir incelemesine odaklanmıştır. Bloch ve Kıvılcımlı, insanın devrimci kolektif eylemine inanç, bu inancı mümkün kılan devrimci romantik temayüller, her hal ve şartta devrimci siyasal faaliyete bağlılık ve din, tarih, kültür ve gelenek gibi konvansiyonel Marksizm’in ıskartaya çıkardığı mefhumlara hususi ihtimam biçiminde ifade edilen dört başlık altındaki ağırlıklı müşterekleri ve seyrek de olsa kimi farklılıkları ekseninde tartışılmıştır. Sonuç olarak yöntemsel anlamda sosyo-kültürel ve tarihsel bağlamdan hareketle mukayeseli bir entelektüel siyasal düşünce tarihi yaklaşımını benimseyen bu çalışma Bloch ve Kıvılcımlı’nın, dönemlerinde pek tevessül edilmeyen din, tarih, kültür ve gelenek gibi toplumsal mefhumları sosyalizme ve daha iyi bir dünya özlemine dair kuvveler ve olasılıklar ihtiva eden gömü sahaları olarak düşünmeleri nedeniyle ayrıksı iki figür olduğu bulgusuna ulaşmıştır. Bir başka deyişle Bloch ve Kıvılcımlı, fazlasıyla ekonomik indirgemeci niteliğiyle kitleyle arasındaki bağ tavsayan ve ezilenlerin özlemlerini soğuk ve tekdüze bir lisanın içinden konuşarak siyaseti bir tür sevk ve idare tekniğine indirgeyen konvansiyonel Marksizm’e karşı, insanların umut, arzu, özlem ve ütopyalarının canlı imgelerini bünyesinde taşıyan sosyo-kültürel mirasla sahih bir ilişkilenmenin peşinde olmuşlardır.

Kaynak: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=avP7U48uykHUWZaCVQf-Eg&no=aHv0rmsV7b5quSr797gsDQ